Gürsoy Grup şirketi olan Güryapı tarafından 2021 yılının son çeyreğinde restorasyonuna başlanan Mimar Koca Sinan’ın “Ustalık Eserim” dediği Selimiye Camii’nde 17.205 m2’lik alanda 200 personelimizle çalışmalarımızı yürütmekteyiz.Ecdadımızın bizlere bıraktığı eserleri korumak amacıyla çıktığımız bu yolda, Mimar Koca Sinan’ın ustalık eseri olmasının bilinci ve hassasiyetiyle her bir detayı bilim kurulu hocalarımızla aslına uygun bir şekilde ilmek ilmek işleyerek Ülkemizin tarihine sahip çıkıyoruz.Bu projemizde tüm çalışanlarımıza güveniyor ve onların iş güvenliği hususunda en yüksek ihtimamı gösteriyoruz. İnsan haklarına saygılı, çevreye ve doğaya duyarlı prensip ve kaidelerle Koca Sinan’ın Ustalık Eseri Selimiye Camii emin ellerde…
Selimiye Camii’nde Yapılan İşlemler ve Uygulanan Teknikler;
Temizlik Çalışmaları
Yapı genelinde tüm cephe ve yüzeylerde bilim kurulu tarafından uygun görülen yöntemlerle mekanik temizlik çalışmaları yapılmaktadır.
Yapısal Analiz Çalışmaları
Camii genelinde temel, beden duvarları, kubbe ve minarelerde hasar tespit ve statik izleme çalışmaları yapılarak uygun görülen güçlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca hasarlı taşlar, bilim kurulu tarafınca onaylanan taş cinsi ile değiştirilmektedir.
Bezeme Uygulamaları
Mevcut bezeme yüzeylerinde yapılan araştırmalar sonucu ulaşılan özgün kalemişi ve Malakari (Kabartmalı alçı süslemeler) ortaya çıkarılarak ihya edilmektedir. Özgün olmayan bölümler raspa edilerek, özgün alanlar referans alınıp bilim kurulu tarafından uygun görülen motif, malzeme ve teknikle yeni bezeme uygulamaları yapılmaktadır.Çini ve alçı kakma süslemelerin hasar analizleri yapılarak özgün çiniler ve alçı kakmalar korunup uygun görülen tekniklerle onarımları yapılmaktadır.
Ahşap İşleri;
Mevcutta nitelikli bulunan özgün ve dönem eki kündekari kapıların itinalı onarım çalışmaları yapılmaktadır.Hasarlı ve niteliksiz doğramalar aslına uygun detaylarla yeniden imal edilmektedir.
Selimiye Camii Hakkında Bilgiler;
Selimiye Camii, Edirne’de bulunan, II. Selim’in Mimar Sinan’a yaptırdığı camidir. Sinan’ın 90 (bazı kitaplarda 80 olarak geçer) yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” dediği Selimiye Camii gerek Mimar Sinan’ın gerek Osmanlı mimarisinin gerekse de dünya mimarlık tarihinin en önemli yapıtlarından biridir. Caminin kapısındaki kitabeye göre yapımına 1568 yılında başlanmıştır. İnşaat 1574’te tamamlanmıştır.Selimiye Camii, Mimar Sinan’ın onu konumlandırdığı yer sayesinde, çok uzak mesafelerden göz alıcı bir biçimde görülebilmektedir. Dönemin olanakları ve yaratıcılığının zirvesine ulaşan Mimar Sinan, caminin ana kubbesini de çok dikkat çekecek bir biçimde kurgulamış ve inşa etmiştir. Bu ve daha birçok özelliğiyle Selimiye Camii, Ayasofya ve Süleymaniye düzeyine ulaşmış bir mimarî başyapıt haline gelmiştir.28 Haziran 2011 Salı günü, Paris’te yapılan UNESCO Dünya Mirası Komitesi toplantısında Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi’nin Dünya Mirası Listesi’ne adaylığını değerlendirdi ve komite oybirliğiyle Selimiye Camii ve Külliyesi’nin Dünya Mirası Listesi’ne girmesine karar verdi.Böylelikle Drina Köprüsünden sonra bir Osmanlı eseri daha Dünya Mirası Listesi’ne girmiş oldu.
Kubbe
Bir tepe üzerinde bulunan Selimiye’de daha önceki hiçbir camide ya da antik çağ mabedinde görülmemiş bir teknik kullanılmıştır. Daha önceki kubbeli yapılarda, asıl kubbe kademeli yarım kubbelerin üzerinde yükselmesine rağmen, Selimiye Camii 43,25 metre yüksekliğinde, 31,25 metre çapında, tek bir lebi ile örtülmüştür. Kubbe, 8 sütuna dayanan bir kasnak üzerine oturtulmuştur. Kasnak, fil ayaklarına 6 metre genişliğinde kemerlerle bağlıdır. Mimar Sinan, bu şekilde örttüğü iç mekana verdiği genişlik ve ferahlıkla birlikte mekanın bir kerede kolayca anlaşılmasını sağlar. Kubbe aynı zamanda camiinin dış görünüşünün ana hatlarını da belirler.
Minareler
Caminin dört köşesinde bulunan, her biri özel üç şerefeli 380 santimetre çapındaki minareler 70,89 metre yüksekliğindedir. Minarelerin alem dahil yükseklikleri bazı kaynaklara göre 84, bazılarına göreyse 85 metredir. Cümle kapısının iki yakınındaki minarelerin şerefelerine üç ayrı yoldan çıkılır. Diğer iki minare tek merdivenlidir. Öndeki iki minarenin taş oymaları çukur, ortadaki minarelerin oymaları ise kabarıktır. Minarelerin kubbeye yakın olması, camiyi göğe doğru uzanıyormuş gibi gösterir. Bu caminin en büyük özelliği Edirne’nin her tarafından görülmesidir.
İç Süslemeler
Caminin mermer, çini ve hat işçilikleri de önemlidir. Yapının içi İznik çinileriyle süslüdür. Büyük kubbenin tam altındaki hünkar mahfili, 12 mermer sütunludur ve 2 metre yüksekliktedir. Çinilerin bir kısmı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında, Rus generali Mihail Skobelev tarafından sökülerek Moskova’ya götürülmüştür.
Avlu
Yapının, kuzeye, güneye ve avluya açılan 3 kapısı vardır. İç avlu, revaklar ve kubbelerle süslüdür. Avlunun ortasında mermerden özenle işlenmiş bir şadırvan vardır. Dış avluda ise sıbyan mektebi, darül kurra, darül hadis, medrese ve imaret bulunmaktadır. Sıbyan mektebi günümüzde çocuk kütüphanesi, medrese ise müze olarak kullanılmaktadır. Geçmişte cami meşalelerle aydınlatılmakta idi. Meşalelerden çıkan is, hava akımı oluşturmak üzere özel olarak yapılan bir delikten dışarı çıkmaktaydı.
“Ters Lale” Motifi
Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters bir lale motifi bulunmaktadır. Rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde bir lale bahçesi bulunmaktaydı. Bu arsanın sahibi, başlarda arsasının satılmasını istememiştir. En sonunda, Mimar Sinan’dan camide bir lale motifi olmasını isteyerek arsasını satmıştır. Mimar Sinan da lale motifini ters olarak yapmıştır. Lale motifi bu arsada bir lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir.